Gençlerin unutkanlık halinin ciddiye alınması ve ciddi bir nörolojik değerlendirme ile gerekirse bir takım testlerden geçirilmeleri gerekiyor

Genellikle yaşın ilerlemesiyle birlikte gündeme gelen unutkanlık, sadece yaşlılarda değil, gençlerde de rastlanan bir olgu haline dönüşmeye başladı. Gençlerde, vitamin eksiklikleri, hormon bozuklukları ya da depresyon gibi zihinsel yeteneklerde bozulma ile seyreden pek çok ciddi hastalığın ilk ya da en önemli belirtisi unutkanlıktır. Unutkanlık şikâyetinin ciddiye alınması ve fark edildiğinde tıbbi yardıma başvurulması gerekir.

Genç ve orta yaşlarda ortaya çıkan unutkanlığın nedenleri ileri yaştaki unutkanlıklara göre farklılıklar gösterir.

GENÇ UNUTKANLIĞI

Gençlerde unutkanlık genellikle kişinin kendisi ya da çevresi tarafından iş yükü yoğunluğu ve stresle ilişkilendiriliyor. Bu kısmen doğru olmakla birlikte her zaman doğru olmayabilir. Bazen asıl neden; iç salgı bezlerinde fonksiyon bozukluğu, kansızlık, vitamin eksiklikleri veya bedensel kaynaklı olabiliyor. Bu durumda ayırt edici nokta, kişinin unutkanlığına eşlik eden, altta yatan asıl nedene bağlı başka şikâyetler olup olmadığıdır. Bu nedenle, gençlerde unutkanlık halinin ciddiye alınması ve ciddi bir nörolojik değerlendirme ile gerekirse bir takım testlerden geçirilmesi gerekiyor. Özellikle genç ve orta yaşlarda görülen, iş stresi, yoğunluk ve uyku sorunlarıyla ilişkilendirilen unutkanlık geçici olabiliyor. Yaşlılarda ise ilerleyiciliği gözlenmeyen unutkanlıklarda kaygılanmaya gerek olmasa da düzenli izlemin ihmal edilmemesi gerekiyor.

YOL BULAMIYORSANIZ DİKKAT!

Giderek artan unutkanlık dışında yol bulamama, aritmetik yapamama, içe kapanma, canlı hayaller görme gibi ek bulguları olan, ailesinde Alzheimer hastası bulunan, felç ve ciddi kazalar geçiren kişilerde unutkanlığın ihmal edilmemesi gerekiyor. Bilinen bir nörolojik hastalığı olan (Beyin damar hastalığı, MS, epilepsi gibi) veya farklı tıbbi hastalıklara sahip (Şeker hastalığı, kalp krizi, kanser vb) kişilerdeki unutkanlığın altında farklı hastalıklar yatabildiği için daha titiz bir inceleme ve izlem gerekiyor.

ARA SIRA OLUYORSA ENDİŞE ETMEYİN

Ara sıra unutkanlık sorunu yaşanıyorsa endişelenmeye gerek bulunmuyor. Bu durumda kişinin günlük yaşantısının, uyku düzeninin, beslenme tarzının gözden geçirilmesi ve gerekli düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Yeni bilgi edinme ve hatırlamada zorluk çekenler, yemek yapma, ev düzenini sürdürme, araba kullanma, karar verme, bütçelerini planlama gibi önceden yaptıkları işleri yapmakta zorlananlar, bulunduğu yeri veya yolu şaşıranlar, eskisine oranla daha durgun olanlar ya da kontrolsüz davranışlar gösterenler ile konuşmasında tutukluk ve kelime bulmada güçlük yaşayanların zaman geçirmeden hafıza bozuklukları ünitelerine müracaat etmeleri öneriliyor.

HAFIZAYI CANLI TUTMAK İÇİN 10 ÖNERİ

Sağlıklı bir beyne sahip olmak ve unutkanlığı önleyebilmek için uyku ve beslenme, egzersiz ve spor gibi aktiviteler büyük önem taşıyor. Alkol, sigara, aşırı çay ve kahve gibi besinler ile aşırı gerginlik genel sağlığımız gibi düşünce sağlığımızı da etkiliyor. Bunun dışında beyin işlevlerini canlı tutmak için okumak, bulmaca çözmek gibi zihin aktiviteleri çok olumlu sonuç veriyor. Hafızayı canlı tutmak için şu 10 öneriyi dikkate almanızda yarar var

1. Hesap makinesi kullanmayın, hesaplarınızı elle yapın.

2. Şiir veya şarkı sözü ezberleyin.

3. Telefon numaralarını ezberlemeye çalışın.

4. Kâğıt oyunlarını deneyin.

5. Benzer olmayan nesneler arasında bağlantılar kurmaya çalışın.

6. Çapraz bulmaca çözün. 7. Cep telefonu konuşmalarınızı azaltın.

8. Yağlı yemeklerden uzak durun.

9. Aşırı alkol tüketmeyin.

10. Sigara içmeyin ve düzenli spor yapın.

BU BESİNLERE DİKKAT!

* Demirden zengin yiyecekler olan; et, yumurta, kuru baklagiller, pekmez, yeşil yapraklı sebzeler ve kuru meyveler tüketin. ( Demir eksikliği, kişide dikkat dağınıklığı ve konsantrasyon eksikliğine neden oluyor.)

* B12 vitamininin eksik alınması unutkanlığa yol açtığı için; dana eti, süt ve süt ürünleri gibi besinleri yiyin.

* E vitamininin, beynin hassas ve yağlı dokularını koruduğunu unutmayın.

* Beyin fonksiyonlarını koruyan; kayısı, kırmızıbiber, ıspanak ve portakal gibi besinlere beslenmenizde daha çok yer verin.

* Yaban mersini gibi meyvelerin bol miktarda, ‘Polifenol’ içerip beyin hücrelerini serbest radikallere karşı korudu- ğunu unutmayın.

* Elma, böğürtlen, kiraz, kırmızı erik, ahududu ve çileğin en iyi antioksidan kaynakları olduğunu hatırlayın.

* Güçlü antioksidanlar olarak; kayısı, kırmızı ve yeşil üzüm, portakal, kırmızı greyfurt, şeftali, armut ve mandalina da tüketin.

* Ceviz, Omega 3 yağ asidi açısından en zengin kaynaklar oldukları için beslenmenizde mutlaka yer verin.