Vücutta yağ oranının sağlığı tehdit edecek şekilde artması, diğer adıyla obezite, günümüzde tüm dünyada mücadele edilmesi gereken bir hastalık olarak kabul ediliyor. Fazla kilolar kalp-damar hastalıkları, şeker hastalığı, eklem rahatsızlıkları, karaciğer ve safra yolları problemleri, uyku apne sendromu, hipertansiyon, inme (felç), rahim, meme, prostat ve kalın bağırsak kanserleri gibi birçok hastalık için risk faktörü olarak karşımıza çıkıyor. Memorial Ankara Hastanesi Endokrinoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Sibel Ertek, obezite ve neden olduğu sağlık sorunları hakkında bilgi verdi.

Fazla kilolu kişilerin kalp hastalarına yakalanma riski daha fazla

Obezitenin görülme sıklığı tüm dünyada artmakta, özellikle kadınlarda %30 gibi yüksek rakamlara ulaşmaktadır. Özellikle zayıf olmanın idealize edildiği ve fazla kilolu kişilerin kendilerine uygun kıyafet bulmaktan otobüste oturacakları yeri seçerken bile sorun yaşadıkları, hatta aile içinde bile ciddi problemlerle karşılaştıkları günümüz toplumunda fazla kilolarla barışık olmak giderek zorlaşmaktadır.

Kilolarla mutlu olunsa bile bir kat merdiven çıkınca nefes nefese kalmak veya ayakkabı bağlamak için eğilince yaşanan sıkıntı, kilo nedeniyle iliklenemeyen her düğme aslında her seferinde kilo vermek gerektiğini hatırlatır. Fazla kilosu olduğu halde henüz şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği veya eşlik eden yüksek tansiyon veya damar hastalığı olmayan kişilerde bile kalp hastalıklarının görülme ihtimali normal kilolu kişilere göre daha yüksektir.

Ayrıca fazla kiloların metabolik problemler dışında dizlerde eklem kıkırdaklarında aşınma ile seyreden osteoartrit, safra kesesi taşları ve solunum problemleri ile doğrudan bağlantısı vardır.

İdeal kiloyu korumak da kilo vermek kadar önemli

Şişmanlık için tedavi uygulanan ve diyet yapan kişilerin büyük bir çoğunluğu yeniden kilo almaktadır. Bu nedenle ideal kiloya ulaşmak kadar o kiloyu korumaya çalışmak da çok önemlidir.

Bunun için diyet alışkanlıklarındaki düzenlemelerin bir dönem uygulanıp bırakılan mevsimsel diyetler değil, ömür boyu uygulanabilecek alışkanlıklar olması, hareket ve egzersizin mümkün olduğu kadar hayatın bir parçası olması gerekir.

Sağlıklı kiloya ulaşmak ve onu korumak bir ekip işi

Sağlıklı şekilde kilo verebilmek için detaylı değerlendirme ve takip gereklidir. Bu değerlendirmede Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları uzmanı tarafından hastada fazla kiloya yol açan nedenlerin araştırılması oldukça önemlidir.

Diyet programına başlamadan önce aşırı kiloya eşlik eden yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kolesterol veya ürik asit yükseklikleri gibi başka hastalıkların tespit edilmesi ve tedavi edilmesi gerekmektedir. Riskli hastalarda egzersize başlanmadan önce kalp muayenesi ile kalp performansının belirlenmeli, hastaya uygun egzersiz ve kaçınılması gereken egzersiz türleri saptanmalıdır. Bu süreçte diyetisyen tarafından da yeme alışkanlıklarının gözden geçirilmesi öğünlerin ve kalori içeriklerinin düzenlenmesi, takiplerinde de ideal kilonun korunması ve verilen kilonun tekrar alınmasının önlenmesi gerekir.

Dolayısıyla sağlıklı kiloya ulaşmak ve onu korumak; doktorlar ve diyetisyenle birlikte hastanın da gün boyu yediklerinden yürüyüşüne her adımına dikkat etmesi gereken bir ekip işidir.

 

Doç. Dr. Sibel Ertek
Memorial Ankara Hastanesi Endokrinoloji Bölümü