Hamilelik sırasında çok kilo almak kadar, yetersiz kilo alımı da bebeğin sağlığını tehlikeye atıyor. Bebek sahibi olmak isteyen kadınlar için bedenini gebeliğe hazırlamak, önemli bir süreç.

Dr. Emine BULUT EKİCİ

Lokmanhekim Hastaneleri Kadın Hastalıkları ve Doğum“

Anne adayının gebeliğe hazırlanırken belki de hiç yapmadığı kadar sağlıklı beslenmesi, hamileliğe hazırlık olarak da fazla kilolarından kurtulması gerekiyor. Fazla kilo almamak için hamilelik sırasında diyet yapılması bebeğin kalp ve beyin sağlığını olumsuz etkiler. Çocuğunuzun gelecekteki sağlığı sizin hamilelik sırasındaki yediklerinize ve yemediklerinize bağlıdır. Hamilelikte çok kilo almak ne kadar tehlikeliyse, bu dönemde diyet yapmak da o kadar risklidir.

İKİ KİŞİLİK YEMEYİN AMA…
Halk arasındaki “iki canlısın iki kişilik ye” anlayışı kadar, az kilo almak da tehlikelidir. İki kişilik yemeyin ama yemeniz gereken miktarı da kısmayın. Hamilelikte alınan 5 ve altındaki kilolar çocuk için hayati tehlike oluşturur. Son yıllarda şişmanlama korkusu olan kadınlar, gebeliklerinde az kilo alma eğilimine giriyor. Bunun sonucunda erken doğumlar, düşük doğum ağırlıklı ve yoğun bakıma muhtaç bebekler dünyaya geliyor. Gebelik sırasında diyet yapmak, metabolizmada kalıcı değişikliklere sebep olarak ileriki yıllarda çocukta kardiyovasküler, metabolik ve endokrin hastalıklara yatkınlık oluşturabilir.
Çalışmalar düşük doğum ağırlığı ile dünyaya gelen kişilerde hipertansiyon ve kalp hastalığı sıklığının daha yüksek olduğunu gösteriyor.

10-12 KİLO ARTIŞI NORMALDİR
Kilo probleminin gebelik öncesinde çözülmesi ve gebeliğe ideal bir kilo ile başlanması gerekir. Hamilelik sırasında ortalama 10-15 kilo alınır. Ancak hamileyken az kilo almak da marifet değildir; hatta çocuğa zararlıdır. 6 kilogram alıp doğuranlar ve bunu marifet gibi anlatanlar var. İdeali 10-12 kilogramdır. Almadığınız her kilo aslında çocuktan çalınan enerjidir.

BEBEK PROTEİN SEVER
Protein eksikliği bebeğin gelişimini yavaşlatır. Anne karnındaki bebeğin gelişip büyüyebilmesi için proteine ihtiyaç vardır. Bu nedenle anne adayı normalde tükettiği protein miktarını mutlaka artırıp daha fazla yemelidir. Gebelikte kesinlikle diyet uygulanmamalıdır, çünkü diyet strestir. Bedeninin bozulması endişesiyle 2 veya 3 hafta önceden erken sezaryen olan anneler de var. Bu durum da bebek için çok sakıncalıdır.
Akciğerler tam açılmadığı için bebek akciğer sorunlarıyla doğabiliyor ve oksijen tedavisi vermek zorunda kalınıyor. Bu tedavi sırasında körlüğe kadar giden riskler ortaya çıkabiliyor.

DEMİR EKSİKLİĞİNE DİKKAT!
Ülkemizde demir eksikliğine bağlı kansızlık çok yaygındır. Gebelik planlaması sırasında doldurulabilecek tek depo, demir depolarıdır. Bu nedenle gebeliğe karar veren her anne adayının bir test yaptırıp kan değerlerine baktırması gerekiyor. Eğer eksiklik varsa, demir depolarının durumunu gösteren ferritin değerlerinin ilaçlarla normal seviyeye çekilmesi gereklidir. Demir, hem gebeliğin oluşmasında hem de gebelik oluştuktan sonra çocukla anne arasındaki oksijen alışverişi için önemlidir. Oksijen, plasentadan bebeğinize demir yoluyla geçer. Eğer anne adayında demir azsa, bebeğin hücrelerine daha az oksijen gider. Bu da bebeğin zeka düzeyini etkiler ve erken doğumlara sebep olabilir. Sonuçta bebek, annenin oksijenini kullanır. Annenin kanındaki demir, bebeğin nefes almasını sağlar.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]